Ağır metaller ve toksinler, modern yaşamın bir gerçeği haline gelmiş ve sağlığımız üzerinde önemli etkiler bırakabilen zararlı maddelerdir. Bu maddeler, vücudumuza çeşitli yollardan girerek farklı organlarda birikerek çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilirler.
Yediğimiz, içtiğimiz, soluduğumuz yada deri yoluyla aldığımız bu toksinlerin başlıca kaynakları şunlardır:
Ağır metal ve toksinleri günlük hayatımızda, hava, su, sebze ve meyveler, konserve gıdalar, kurutulmuş gıdalar, ambalajlı gıdalar temizlik maddeleri, kozmetikler vb yollarla almaktayız.
Ağır metaller ve toksinlerin vücuda giriş yolları şu şekilde sıralanabilir:
- Solunum yolu: Hava kirliliği, sigara dumanı, endüstriyel emisyonlar gibi faktörler solunum yoluyla vücudumuza ağır metal ve toksin alımını kolaylaştırır. Özellikle küçük partiküller akciğerlere ulaşarak burada birikir ve zamanla diğer organlara yayılabilir.
- Sindirim sistemi: Kirlenmiş su, kontamine olmuş gıdalar, bazı kozmetik ürünler ve ev eşyalarıyla temas yoluyla sindirim sistemimizden ağır metaller ve toksinler vücudumuza girer. Özellikle deniz ürünleri, bazı bitkiler ve toprakta yetişen ürünler bu konuda dikkat edilmesi gereken besinlerdir.
- Deri: Cilt, ağır metaller ve toksinler için önemli bir giriş kapısıdır. Özellikle bazı kimyasal maddeler içeren kozmetik ürünler, endüstriyel kimyasallar ve kirli topraklarla temas halinde olmak deri yoluyla bu maddelerin vücuda girmesine neden olabilir.
- Plasenta: Gebelik sırasında annenin vücudundaki ağır metaller ve toksinler, plasenta yoluyla doğmamış bebeğe geçebilir. Bu durum, bebeklerde gelişimsel sorunlara ve sağlık problemlerine yol açabilir.
Ağır metaller ve toksinlerin vücuttaki etkileri:
- Sinir sistemi: Hafıza kaybı, öğrenme güçlüğü, dikkat eksikliği, baş ağrısı ve sinirlilik gibi belirtiler.
- Böbrekler: Böbrek hasarı, böbrek yetmezliği ve idrar yolu enfeksiyonları.
- Karaciğer: Karaciğer yağlanması, siroz ve karaciğer kanseri gibi hastalıklar.
- Kalp: Kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve kalp ritm bozuklukları.
- Bağışıklık sistemi: Bağışıklık sisteminin zayıflaması, sık sık hastalanma ve alerjik reaksiyonlar.
- Endokrin sistem: Hormon dengesizlikleri, tiroid sorunları ve büyüme bozuklukları.
Ağır Metal Detoksikasyonu Nedir?
Günümüzde çevresel kirlilik ve bazı yaşam tarzları nedeniyle vücudumuzda ağır metaller birikimi sıkça görülmektedir. Bu metaller, sinir sistemi, böbrekler, karaciğer gibi önemli organlarımızda hasara yol açabilirler. Ağır metal detoksikasyonu, bu zararlı maddelerin vücuttan güvenli bir şekilde uzaklaştırılması sürecidir.
Bentonit Nedir ve Neden Detoks İçin Kullanılır?
Bentonit, volkanik külün suyla birleşmesi sonucu oluşan doğal bir kil türüdür. Negatif yüklü yapısı sayesinde, pozitif yüklü ağır metalleri ve toksinleri mıknatıs gibi çekerek bağlar ve vücuttan atılmalarına yardımcı olur. Bentonit, bu özelliği sayesinde yüzyıllardır çeşitli kültürlerde temizleme ve detoks amaçlı kullanılmaktadır.
Bentonit Detoksu Nasıl Yapılır?
Bentonit detoksu genellikle içme suyu veya yiyeceklere eklenen bentonit kili ile gerçekleştirilir. Ancak, bentonit kullanımı öncesinde mutlaka bir sağlık uzmanına danışılmalıdır. Çünkü aşırı tüketim bazı sağlık sorunlarına yol açabilir.
- Bentonit kili içmek: Belirli bir miktarda bentonit kili, suyla karıştırılarak günde birkaç kez içilir.
- Bentonit kili maskeleri: Cilt ve saç için yapılan maskelerde bentonit kili kullanılarak, bu bölgelerdeki toksinlerin temizlenmesi hedeflenir.
- Bentonit kili banyoları: Bentonit kili içeren banyolar, vücudun genel detoksu için tercih edilebilir.
Bentonit Detoksu Faydaları Nelerdir?
- Ağır metal detoksu: Vücutta biriken kurşun, cıva, kadmiyum gibi ağır metalleri bağlayarak atar.
- Bağırsak sağlığı: Bağırsaklarda biriken toksinleri temizleyerek sindirim sistemini destekler.
- Cilt sağlığı: Ciltteki gözenekleri temizleyerek akne, sivilce gibi sorunların azalmasına yardımcı olur.
- Bağışıklık sistemi: Bağışıklık sistemini güçlendirerek vücudu hastalıklara karşı korur.
Yediğimiz, içtiğimiz, soluduğumuz yada deri yoluyla aldığımız bu toksinlerin başlıca kaynakları şunlardır:
- Bazı İçme ve Şebeke Suları
- Gazlı İçeçekler
- Alkol
- Bazı Uzun Ömürlü Meyve Suları ve Sütler
- Organik olmayan, GDO’lu ve diğer İşlenmiş Hazır Gıdalar
- Hormonlu Sebze ve Meyveler
- Sodyumlu Tuzlar
- Sigara Dumanı ve Hava Kirliliğinin yoğun olduğu yerler, Ofisler
- Aşılar
- Antibiyotikler
- İlaçlar
- Bebek Pudrası
- Deodorantlar
- Oda Spreyleri
- Naftalin
- Tomografi Cihazı
- Mikrodalga
- TV, Cep Telefonu benzeri elektronik eşyalar
- Baz İstasyonları
- Plastikler, Naylonlar ve Diğer Petrol bazlı ürünler
- Bazıkumaşlar
- Cilt Sıkılaştırma ve Antiseptik kremleri ve bazı Merhemler
- Böcek İlaçları
- Boyalar
- Kimyasal Bileşimli Temizlik Malzemeleri
- Sodyum Sülfatlı, Floritli Diş Macunları ve bazı kalıp sabunlar
- Civa (Amalgam) Diş Dolguları
- Büyük ve Derin Su Balıkları
- Konserveler
- Alüminyum Tencere
- Folyo ve benzeri metal araç gereçler…